• DOLAR
  • EURO
  • ALTIN
  • BIST
Hüseyin AYHAN
Hüseyin  AYHAN
saklidir@adaletmedya.net
Traji Komik Orta Oyunu: Toplu Sözleşmeler
  • 19 Ağustos 2019 Pazartesi
  • 1 Star2 Stars3 Stars4 Stars5 Stars
  • +
  • -

Ne yazık ki son sekiz yıldır ülkemizde,Sözde Toplu Sözleşme görüşmeleri; her geçen gün artan ekonomik krize, enflasyona, daha vahimi sanal büyüme rakamlarına ve gerçekçi ülke koşullarına göre belirlenmediği herkesçe biliniyor lakin herkes suskun ve korkuyor. En başta yandaş sendika korkuyor.

İşveren tarafından  kamu emekçilerine ve emeklilerine 2020’de yüzde 3,5+3, 2021’de ise yüzde 3+2,5 ve enflasyon farkı teklif edilmesini kabul etmek mümkün değil. Ben bunu 2012 yılında ve sonrası yıllarda “TOPLU GÖRÜŞME DEĞİL ORTA OYUNU”diye yazmıştım Zaman beni hep haklı çıkardı.

http://sagliktabilgibank.blogspot.com/2014/02/toplu-gorusme-degil-ortaoyunu.html

2012 yılında Yandaş konfederasyon masadaki kirli pazarlığı Sendika aidatı ve milletvekilliğine massa başsında bıraktığını yazmıştım. O günden bu güne değişen ne var?, Tabloda ne  yazık ki bu yapılan kirli pazarlığı örtmeye kapalı kapılar ardından yapılmak istenen satışı gizlemenin telaşına düşmüşlerdir…

2019 yılında 1 Ağustosta başlayan Toplu Sözleşme süreci ne yazık ki “Yandaş konfederasyon ile AKP hükümeti kendi yazdığı tiyatro oyununu çok kötü oynanıyor. Buna sebep  kurdurulan yeni iki sendikanın hükümete desteğini kapalı kapılar arkasında açıklamasıdır.

Mevcut yandaş sendika için ölü doğum olmuştur. Bu yıl yapılmaya başlanan Orta oyununda;“toplu iş sözleşme görüşmeleri” ne yazık ki  yandaş konfederasyon ve  hükümet arasında “danışıklı görüşmelerden” ileri gitmeyecektir.

Ne yazık kibu yılda kamu emekçileri adına herhangi bir kazanım çıkmasını zaten beklemiyoruz. Zira ortada ne gerçek bir toplu iş sözleşmesi görüşmesi ne de toplu pazarlık masası bulunmaktadır. Her şey bir orta oyunundan ibareti ve öylede sonuçlanacak. Mesele yine Sendika Aidatı ve Üst Makamlara atlama tahterevallisi olmaktan öteye gitmeyecek.

O masada kamu çalışanlarını temsil edecek olan yandaş konfederasyonun, göbekten bağımlı olduğu hükümete karşı, en ufak bir direnç gösteremeyeceğini tüm kamu emekçileri önceki sözde toplu sözleşme süreçlerinden iyi bilmektedir. Lakin “Yandaş Sendikanın “suyu ısınmış gibi görünüyor.

Türkiye, zor bir ekonomik kriz döneminden geçiyor. Enflasyon yükseliyor, paramız değer kaybediyor, Kamu çalışanları, vatandaşın satın alma gücü eriyor, ekmeği her geçen gün küçülüyor.  Ülkenin ekonomisi daralıyor. Garip olan temel ihtiyaç maddelerine yapılan zam oranları elektriğe, %22 doğalgaza %15  iken verilen zam ortadır. Komik ve çalışanları yok saymaktan başka bir olgu değildir.

Devlet ;kemer sıkma politikası ve tasarruf tedbirlerini ne yazık ki Ülkedeki tüm çalışanlarına yaptırırken devlet kurumları ve bazı ayrıcalıklı guruplar bu  kemer sıkma politikasına hiç uğramıyor.Bu politikada kurban olan, KAMU ÇALIŞANI VE KAMU EMEKLİSİ.İşte bu durum kamu emekçisinin yaşam şartlarının zorlaştığı koşullar yaşanmaktadır.

İşverenin bu komik zammı önermesinin cesaretinin tek sebebi ne yazık ki;   yandaş konfederasyonun sessizliğinden ve göbek bağından kaynaklanmaktadır.

Bu teklif enflasyon hedefinin bile altında kalan bu önerinin tartışılacak bir yanı dahi yoktur. Hükümetin hiçbir zaman gerçekleşmeyen enflasyon hedefi işaret ediliyor.

İşverene diyoruz ki ‘Hani Enflasyonu düzeltmiştiniz?, ekonomimiz iyi’ daha da iyi olacak diye yandaş medyada kükreyen iktidar Neden sıra Kamu çalışanı emekçiye gelince buçukluk zam oranlarını layık görülmektedir?

Ne yazık ki; Sendika ağaları memurun maaşından direk aldıkları parlar ile kendilerine lüks Sendika binaları yaptırırken, yine memurun alın terinden aldığı vergilerle kışlık ve yazlık mabeyinlerde  oturup devlet gelirini hamuduyla götürürken neden bu görülmez? Milletvekiline yapılan zam oranı neden kamu çalışanına uygulanmaz. Ben burada Rahmetli Erbakan hocayı rahmetle anıyorum.(Mekanı cennet olsun)

AKP iktidarı ile yandaş konfederasyon arasında yapılan Sözde Toplu Sözleşmede tüm kamu emekçileri geçmişte olduğu gibi bugün de enflasyonun altında ezdirilmekle kalmadı, yüzdelik dilimlerle ücretli kölelik koşullarına mahkum edilmeye çalışılıyor.

Ne yazık ki hükümetinin övgülerini ve desteğini alarak hormonlu büyüyerek sendikacılık yapanların buçukluk zamlarla kamu emekçilerini tekrar satması utançtır ve sendikal tarihe kara bir leke olarak geçmiştir. Rahmeti Mehmet Akif İnan bu günleri görse kahrından ölürdü(Mekanı cennet olsun)

Gerçi bunlar 2009 yılında Bolu/Abant’ta yapılan toplantıda devlet memuru olmaz kaldırılsın deme cesaretini bile gösterdiler. (Arşivler Yalan Söylemez.

Bizler kamu emekçilerinin maaş zamlarının belirlenmesinde yüzdelik oranlı zam pazarlığına ve enflasyonun temel alınmasına bir son verilmesini, ülkemizin ekonomik ve sosyal gerçekleri üzerinden bir hesaplama üzerinden hareket edilmesini bekliyoruz. Taban aylığa her yıl 200 TL ve sonrasında oransal olarak Refah payı istiyoruz

Son söz olarak İşveren ve yandaş konfederasyonun yüzdelik zam aldatmacasının ve Sözde Toplu Sözleşme oyunun  sonlandırılmasını; ekonomik krize, enflasyona, büyüme rakamlarına ve gerçekçi ülke koşullarına göre belirlenmesini  talep ediyoruz.

Saygılarımla

Hüseyin AYHAN

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

AdaletMedya İnstagram Hesabımız
ads