Rüyamızda görsek inanmayacağımız, bugüne dek çekilmiş film senaryolarıyla kıyaslandığında dahi hepimize abartılı gelen, her zamanki hayatımızdan çok farklı, belirsiz ve bu belirsizlikten dolayı korku ve kaygı yaratan küresel bir pandemi ( tüm dünyada etkili yaygın salgın ) döneminden geçtik. Tüm dünya ve insanlık her zamankinden farklı olarak ırk, din, dil, cinsiyet, yaş ayrımı olmaksızın nerede ise aynı anda aynı korku ve endişenin pençesine düştü, belki de tüm insanlık bu sayede aynı paydada buluşup bir birini daha iyi anlamaya başladı . Tam da bu pandemi sürecinde anladık ki DÜNYANIN BİR UCUNDA KANAT ÇIRPAN KELEBEBĞİN KANAT ÇIRPIŞI DÜNYANIN ÖBÜR UCUNDAKİ TÜM İNSANLARI hatta TÜM VAROLUŞU ETKİLEYEBİLİYORMUŞ. Peki 3 ay boyunca Cumhurbaşkanı kararnamesi ile yerimizden kıpırdayamayan biz hukukçular ne çıkardık neler öğrendik ne gibi hukuki notlar düştük bu tarihi süreç için bu yazımızda başlıklarla bunu inceleyelim istedik.
- Koronavirus ( Covit-19 salgın hastalığı) nedeni ile Yargıda süreler hakkında nasıl bir düzenleme yapılmıştır ?
Oluşan fiili durum nedeni ile hak kayıplarının önüne geçilmesi için hukukta işleyen bütün sürelerin ( dava açma, icra takibi başlatma, başvuru, şikayet, itiraz, ihtar, bildirim, ibraz işlemleri hakkında ) 13.3.2020 tarihinden başlamak üzere önce 7226 sayılı kanunla durdurulmasına ardından Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile 15.6.2020’ ye dek ( bu tarih dahil )bu durdurma kararının uzatılmasına karar verilmiştir.
Bu alanlarda yapılacak bütün başvuru ve işlemler sürelerin normaldeki son günleri dikkate alınarak 15.6.2020 gününden itibaren işlemeye başlayacak örneğin bir davaya cevap verme süresi 15 gün ise bu süre 30.6.2020 gününde sona erecektir.
Aynı şekilde Aihm’ e olan başvuru süresi de 16.3.2020’ den başlamak üzere 15.6.2020’ ye dek durmuştur.
- Peki bu durma zamanında 15 Haziran’ a dek İş Hukuku bakımından zorunlu arabuluculuğun söz konusu olduğu davalarda arabulucuya başvuru süreleri nasıl işleyecektir ?
İş sözleşmesinin fesih bildirim tarihi 13.2020 ve sonrası ise 30.6.2020’ ye dek arabuluculuk başvurusu yapılabilir. İş sözleşmesinin fesih bildirim tarihi 12.2.2020’ den önce ise sürenin son günü geçmiştir, başvuru yapılamaz. Arabulucuya başvuru yapılmış 28.2.2020 ile 16.6.2020 tarihleri arasında anlaşmama tutanağı düzenlenmiş ise dava açmak için son gün yukarıdaki gibi 30.6.2020’ dir.
- SGK ‘ ya göre Koronavirüs “iş kazası” mı yoksa “hastalık” olarak mı değerlendirildi ?
SGK yapılan başvurular nedeni ile bu durumu değerlendirmiş ve 7.5.2020 tarihli 2020/12 nolu Genelgesi ile 4/ ave 4/ b kapsamındaki sigortalıların iş kazası ve meslek hastalığı dışında kalan rahatsızlıkları hstalık halidir maddesine atıfta bulunarak covid-19 virüsünün bulaşıcı hastalık olduğu,söz konusu salgına maruz kalan ve hizmet sunuculara müracaat eden sigortalıların hastalık kapsamında provizyon alması gerektiğine karar vermiştir. Ancak sağlık personelinin çalışması esnasında hastalığa yakalnamsı söz konusu olur ise burada durum farklıdır, iş kazası/ hastalığı kapsamında değerlendirilecektir.
- Özel Hastanelerde Covid-19 tedavisi ücretsiz midir ?
4.4.2020 tarihinde yayımlanan değişiklik ile özel sağlık kuruluşları ve vakıf üniversitesi pandemi hastanelerinde Covid-19 tedavisinde kullanılan tüm işlemler, yoğun bakım hizmetleri ile uygulamada kullanılacak ilaçlar Genel Sağlık Sigortası kapsamına dahil edilmişse de dikkat edilmesi gereken husus şudur; özel hastanelerin yatak, servis, oda, vb her hastanedeki kendilerine özel hizmetlerine karşılık ücret talep edebilecek olmalarıdır.
- Salgınla ilgili 7242 sayılı kanunla yapılan düzenlemeler yeterli olmuş mudur ?
Burada eksik kalan düzenlemeler veya sonradan meydana gelen ihtiyaçlar sebebi ile 7242 sayılı kanun yeterli olamayınca 7244 sayılı Torba Kanun 17.4.2020 tarihli resmi gazete de yayımlanmış olup “ borç erteleme, işçiyi işten çıkarma yasağı, işverene işçinin onayını almadan ücretsiz izin verme imkanı, işsizlik ödeneği alamayan işçilere de işsizlik ödeneği alma imkanı” gibi konular bu torba kanunla ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.
- AİHM’ e göre Koronavirüs bulaşıcı hastalığına ülkesi dışında yabancı bir ülkede iken yakalanan kişinin bulunduğu ülke tarafından sınırdışı edilmesi uluslararası hukuka uygun mudur ?
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin bu konuda mevcut kararları bulunmakta olup bunlar ışığında cevap verildiğinde 6.2.2001 tarihli Bensaid v. Birleşik Krallık Kararı ( 44599/98 nolu) konumuza tam olarak ışık tutmaktadır “ …tedavisi olmayan bulaşıcı hastalığın ileri safhalarında olan yabancının , bulunduğu ülkeden sınırdışı edilmesinin ölümünü hızlandıracağını ve bu ciddi risk sebebi ile kişinin bulunduğu ülkede suç işlese dahi sınır dışı edilmemesi gerektiğini, sınır dışı edilmesi durumunda ise AİHM md 3 ile koruma altına alınan işkence ve kötü muamele yasağının ihlal edileceğini “karar altına almıştır.
- AİHM’ e göre bulaşıcı hastalıktan ölen kişi adına yakını başvuru yapabilir mi ?
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ ne göre bulaşıcı hastalığa yakalanan kişi ihlal iddiası ile başvuru yapamadan ölmüş ise , basit kuşku ve varsayımlara dayanmayan , makul ve ikna edici olan , ölen kişi ile başvuran arasında hukuki manfaat ve yakın bağlantı olan hallerde ölen kişi adına AİHM’ e fiili temsilcilik sıfatı ile başvuru yapılabilir. ( Kaynak ; ValentinCampeanu Adına Hukuki Kaynaklar Mervezi / Romanya davası B: no. 4748/ 08, k.t.17.7.2014)
- Covid-19 salgını her sözleşme bakımından mücbir sebep oluşturur mu?
Burada önemli olan taraflar arasındaki sözleşmenin mücbir sebebin varlığını iddia eden tarafbakımından sözleşmeyi yerine getirme kabiliyetinin ortadan covid-19 nedeni ile bozulmuş y ada ortadan kalkmış olması ve bu imkansızlığın kanıtlanabilmesidir. Zira edimin ifasına engel olan şey salgın değilse mücbir sebepten bahsedilemez.
- Salgın nedeni ile iptal edilen uçuşlar hakkında nasıl bir hukuki düzenleme yapılmıştır ?
Salgın nedeni ile uçuşu iptal edilen yolcunun , hava taşıma işletmesinin boş koltuk durumuna bağlı olarak istediği bir tarih için bilette değişiklik yapma veya bileti açığa alma hakkı vardır. Yolcu açığa alınıp kullanılmayan biletin iadesini uçuş yasakları kalktıktan sonraki 2 ayın sonrasında hava taşıma işletmesinden alabilir. ( 25.3.2020 tarihli 31079 nolu Resmi Gazete’ de yayımlanan Yönetmelikle belirlenmiştir )
- Salgın nedeni ile seyahat iadeleri / paket tur bedelleri hakkında nasıl bir hukuki düzenleme yapılmıştır ?
Paket tur sözleşmeleri yönetmeliğinde yapılan değişikliğe göre “Covid-19 salgını nedeni ile 5.2.2020 tarihinden itibaren ifası öngörülen ve hava yolu ile ulaştırma içeren paket tur düzenleyicisi veya aracısı tarafından hava taşıma işletmelerine ödenip belgelendirilen uçuş bedeli , uçuş yasağı kalktıktan sonraki altmışıncı günü izleyen on dörtgün içerisinde katılımcıya iade edilir.( 15.5.2020 tarihli 31128 nolu Resmi Gazete’ de yayımlanan Yönetmelik ile belirlenmiştir. )
- Ceza İnfaz hukuku alanında Koronavirüs nedeni ile yapılan başlıca değişiklikler nelerdir ?
- 7242 sayılı kanun ile bazı suçlar ve ağırlaştırılmış müebbet ve müebbet cezasına çarptırılmış yükümlüler hariç olmak üzere hükümlülerin koşullu salıvermeden yaralanması için infaz kurumunda geçirmesi gereken süre 2/3 ‘ den ½ ‘ ye indirilmiştir.
- 7242 sayılı yasaya göre cezaların infazı hafta sonu veya gece infaz kurumunda kalarak gerçekleştirilebilecek ; buna göre kasten işlenen suçlarda toplam 1 yıl 6 ay , taksirle işlenen suçlarda ise ( taksirle öldürme hariç ) toplam 3 yıl ve daha az süreli hapis cezaları, her hafta Cuma günü 19.00 ‘ da infaz kurumuna girip Pazar günü aynı saatte çıkmak sureti ile hafta sonları veya hafta sonları hariç her gün saat 19.00 da girip ertesi sabah 07.00’ de çıkmak suretiyle geceleri infaz edilebilecek.
- 7242 sayılı kanunla 5275 sayılı yasanın 17. Maddesinde yapılan bir değişiklikle “hapis cezasının infazına ara verilmesi” hallerine “hükümlünün eş veya çocuklarının sürekli hastalık veya malullükleri nedeni ile bakıma muhtaç olmaları hali” de eklenmiş ve bu durumlarda Cumhuriyet Başsavcılığınca 6 ayı geçmeyen sürelerle infaza ara verilebileceği hükmü 1 yıla çıkartılmıştır.
- 7242 sayılı kanun ile toplam 5 yıl veya daha az süreli hapis cezasına mahkum olan veya adli para cezası infaz sürecinde hapis cezasına çevrilen hükümlülerden, ağır bir hastalık veya engellilik nedeni ile hayatını yalnız idame ettiremeyeceği tespit edilenlerin cezasının konutunda çektirilmesine infaz hakimi tarafından karar verilebilecektir.
Av. Aslıhan BARIŞ
YORUMLAR