Çekişmeli boşanma davaları uzun süren ve bu sebeple de taraflar için daha yıpratıcı olabilecek bir süreçtir. Çekişmeli boşanma davaların müşterek çocuğun velayeti hususunda Sosyal İnceleme Raporu alınmaktadır. Burada tarafların durumu, evlerinin durumu, müşterek çocuğun beyanı, müşterek çocuğun ebeveynlerle ilişkisi gibi birçok hususa bakılmaktadır. Sosyal İnceleme Raporu’nda çocuğun beyanı tek başına yeterli değildir. Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre; velayetin düzenlenmesinde asıl olan çocuğun ÜSTÜN YARARIDIR.
Anne ve babanın biri ölmesi durumunda ise velayet sağ kalan kişiye verilmektedir. Boşanma durumunda ise velayet hakkı, çocukların teslim edildiği Anne veya Babaya aittir.
Çocuğun velayetine sahip ebeveynin koşullarında değişiklik olması velayetin değiştirilmesini de gündeme getirebilir. Çocuğa fiziksel veya psikolojik şiddette bulunulması, ebeveynin psikolojik rahatsızlığı olması ve bu rahatsızlığın çocuğu doğrudan etkilemesi, bakım ve gözetiminin ihmal eden ebeveyne velayet hakkı verilmemektedir.
Velayet kararında çocuğun anne bakımına muhtaç olup olmadığı önem taşımaktadır. Yargıtay’ın yerleşmiş kararları doğrultusunda yeni doğan bir bebeğin süt emzirme döneminden 5-6 yaşına kadar olan yaşı tuvalet, beslenme gibi temel eğitimlerinin aldığı bir dönem olduğundan velayet anneye verilmektedir. Bu yaş grubundaki olan çocukların velayet hakkı ancak istisnai hallerde babaya verilmektedir.
6 -12 yaş okul çağında olan çocukların ise velayetinin belirlenmesinde yaş yine önem arz etse de bu gibi durumlarda tarafların çocuğa sunacakları maddi imkanlar da ön plana çıkmaya başlamaktadır. Bu gibi durumlarda hakimin değerlendirmesinde dikkate alacağı en önemli hususlardan biriside hangi eşin çocuğa daha iyi bir eğitim ve de gelecek sağlayabileceği olacaktır. Aynı zamanda mahkemenin hakimi tarafından uzman bir pedagog aracılığı ile çocuğu da dinlemesi ve bu şekilde çocuğun fikrine de başvurmuş olacaktır.
12 yaşından büyük çocuklarda ise ana ve babaya ilişkin koşulların yanı sıra çocuğun eylemli olarak kimin yanında kaldığı hususu önem arz etmekte; ayrıca bu yaş grubundaki çocuklar genellikle idrak gücüne sahip olduğundan çocuğun kendisi de dinlenerek karar verilmektedir.
Çocuğun reşit (18 yaşında) olması halinde ise çocuğun velayet hakkı sona erecektir.18 yaşına gelmiş bir kişi, artık çocukluktan çıkmış ve erişkin bir birey olmuştur. Bu yaştan sonra ne annesinin ne babasının bakımına muhtaç değildir. Çocuğun hangi ebeveyniyle yaşayacağına, ancak çocuğun kendisi karar verir ve istediği zaman ebeveynleriyle görüşebilir.
Av.Tuğçenur KAVUK
YORUMLAR