Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Samsun Adli Tıp Hizmet Binası’nın Açılışı Yapıldı

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Samsun Adli Tıp Grup Başkanlığı Hizmet Binası’nın Açılışını Gerçekleştirdi

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Samsun Adli Tıp Grup Başkanlığı Hizmet

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Samsun’da inşa edilen Adli Tıp Grup Başkanlığı Hizmet Binası’nın açılış törenine katıldı. Tunç, törende yaptığı konuşmada, “Milli Mücadele’nin meşalesinin yakıldığı Samsun’da bulunmaktan büyük memnuniyet duyuyorum” ifadelerini kullandı.

Açılışın Ardından İnceleme ve Bilgilendirme

Konuşmaların ardından kurdele kesilerek resmi açılış gerçekleştirildi. Bakan Tunç, binayı gezerek incelemelerde bulundu ve şeref defterini imzaladı. Yetkililerden proje ve birimlerle ilgili detaylı bilgi aldı.

Modern Adli Tıp Hizmetleri İçin Önemli Bir Adım

Samsun Adli Tıp Grup Başkanlığı’nın yeni hizmet binası, 13 bin 634 metrekare kapalı alana sahip. Bodrum, zemin ve iki kattan oluşan yapı; morg ihtisas dairesi, kimya ihtisas dairesi gibi kritik birimleri barındırıyor. Modern donanımıyla dikkat çeken bina, çağdaş adli tıp hizmetlerinin etkin bir şekilde yürütülmesine imkan sağlayacak.

Samsun’a 3 defa geldiğini belirten Adalet Bakanı Tunç, “Adli Tıp Kurumu’nun açılışı ve mahkemelerin temel atma töreni için bir aradayız, zamanında yapmayı ve Samsunluların hizmetine sunmayı Rabbim nasip eder. Samsun’umuz çok önemli bir şehrimiz. Samsun milli iradeye destek veren ve Sayın Cumhurbaşkanı’mıza son seçimlerde yüzde 65 oranında çok büyük destek veren ve yerel seçimde de bu desteği artırarak sürdüren bir şehrimiz. Bu desteğin karşılığını yerine getirmek o kadar kolay değil. Biz Samsunlu hemşehrilerime şükran borçluyuz. Ne yapsak azdır ama son zamanlarda özellikle hükümetimizin ve yerel yönetimlerin çok önemli hizmetleri var burada. Büyük eserler gerçekleştiriliyor. Samsun’un bir şansı Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Samsun Milletvekili Mehmet Muş. Milletvekillerimiz, sayın valimiz ve yerel yöneticilerimizle el ele Ankara’da daha güçlü noktada Samsun’a yatırımların gelme noktasında büyük bir avantaj. Gördüğünüz bu temel atma ve açılış programlarını gerçekleştiriyorsak özellikle onların takibi sayesinde. Sayın bakanımızın, Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanımızın daha başından beri yatırım programına alınması konusunda büyük hizmetleri oldu.” diye konuştu.

SON 2 YILDA 3 BİN 38 İLK DERECE MAHKEMESİ FAALİYETE ALINDI

Bakan Tunç, 2002 yılında 3 bin olan mahkeme sayısının bu gün itibariyle 8 bin 632’ye ulaştığını belirterek, “Son 2 yılda da 3 bin 38 ilk derece mahkemesini faaliyete alarak özellikle büyük şehirlerimizde geciken dosyaların bir an önce karar verilmesi için çabamızı sürdürüyoruz. 47 adli istinaf dairesi, 14 idari istinaf dairesi, 61 istinaf dairesine son 1,5 yılda kurulmasını sağladık. Yine bölge adliye mahkemelerimiz Tekirdağ ve Denizli’de ilave ederek 17’ye yükselttik. Bölge idare mahkemeleri de 9 bölgede önümüzdeki süreçte birkaç bölgede daha bölge idare mahkememizin kurulmasını sağlayacağız. Çünkü istinaf mahkemelerini önemsiyoruz. İstinaf üç dereceli bir yargı sistemini getirdik 2016’dan itibaren. Tecrübeli hakimlerimiz ilk dereceden istinafa geçtiler. Tabii attığımız bu adımlar hangi neticeyi verdi? Son 2 yıllık rakamlara bakmamız lazım. Adli sicil istatistiklerimizde yayınlanıyor. Dünyanın en şeffaf yargı sistemi teşkilatı Türkiye’de var. Bunu açıklıkla söyleyebiliriz.” dedi.

ADALET İNSAN ONURUNU KORUMAKTIR

Adli Tıp Kurumu Başkanlığının daha önceden Trabzon’a bağlı olduğunu dile getiren Bakan Tunç, “Samsun ayrı bir bölge oldu. Çevresindeki illere de hizmet edecek. Tokat, Çorum, Ordu, Amasya illerimize de hizmet edecek. Önemli bir hizmet birimi. Özellikle yargı hizmetlerinin, soruşturma aşamasında delillerin tam anlamıyla toplanabilmesi ve maddi gerçeğin ortaya çıkarabilmesi noktasında özellikle Samsun’umuza ve çevre illerimize hayırlı olsun. Bölge Adliye Mahkemesi ve Bölge İdare Mahkemelerinin kampüsü Samsun’a yakışacak. Adalet mülkün temelidir. Adalet insan onurunu korumaktır. Adalet herkese hakkı olanı vermektir. Haksızın şirret çığlıkları arasında haklının sesini duyabilmektir adalet. Yargı mensuplarımız bu kutsal görevi gerçekleştiriyorlar. Bu kutsal görevi geçekleştirirken onların adaletin tecellisini gerçekleştirdikleri mekanlarında adaletin vakarına uygun olması lazım.” ifadesini kullandı.

Bakan Tunç, şunları kaydetti:

“Tabii adaletin tecellisi için sadece mekanlar elbette ki yetmez. Biz bu açılışı gerçekleştirirken, adalet binalarının temellerini atarken, açılışlarını yaparken, ‘binalarla olmaz, taş yapıların arasında adalet olmadıktan sonra neye yarar’ şeklinde eleştiride bulunanlar da var. Biz adaletin hem fiziki hem teknolojik imkanlarını artırıyoruz hem de o binaların içinde adaletin hakkıyla tecilli edebilmesi için başta toplumun ihtiyacına cevap veren mevzuatın iyileştirilmesi, çağın gereklerine uygun hale getirilmesi için 23 yıldan bu yana Sayın Cumhurbaşkanı’mızın liderliğinde büyük gayret gösteriyoruz. Diğer yandan da o binalarda o mevzuatı olaylara ve vatandaşlara uygulayan yargı mensuplarının da hem nitelik hem nicelik açısından adalet personeliyle beraber güçlendirmesi için çalışmalarımızı kesintisiz sürdürüyoruz. Onu 23 yıldan bu yana yapıyoruz. Yani 3 temel unsuru da eksik bırakmadan yolumuza devam ediyoruz. Çünkü hukuk devletinin temeli adalettir. Adaletin tecellisi için hukuk devleti şarttır. Hukuk devletinin adaleti gerçekleştirilebilmesi için elbette ki fiziksel mekanlar da önemlidir. Teknolojik imkanlar da önemlidir. İhtiyaca cevap veren mevzuat da önemlidir. Anayasasından kanunlarına varıncaya kadar en önemlisi de insandır. Kürsüde görev yapacak hakimlerimiz, savcılarımız ve savunmanın temsilcisi olan avukatlarımız önemlidir. Hukuk devletinin 3 sac ayağı var. Yasama, yürütme ve yargı. Yargının da üç sac ayağı var. İddia, hüküm ve savunma. Anayasa’da o vesayetçi ruhu ne kadar azaltmaya çalışmışsak da neticede darbeciler tarafından yazdırılmış bir anayasa. 1982’den bu yana madde sayısı kadar neredeyse değişikliğe uğrayan bir anayasa. O nedenle bizim hedefimiz inşallah önümüzdeki süreçte yeni bir anayasa. Türkiye Yüzyılı’na adım attığımız bu anlamlı dönemde anayasamızı tamamen vesayetçi ruhtan arınmış, milletin temsilcileri tarafından yazılmış, darbeciler tarafından değil demokratik sivil herkesin kendi içinde bulduğu ve temel hak özgürlükleri öne alan katılımcı toplum sözleşmesi bir anayasayı da yaptığımız zaman milletimize olan borcumuzu da ödemiş olacağız. İnşallah bunu da gerçekleştiririz.”