• DOLAR
  • EURO
  • ALTIN
  • BIST
Av. İpek Biter GÜNDÜZ
Av. İpek Biter  GÜNDÜZ
email-gizlidir@adaletmedya.net
Unutulma Hakkı
  • 10 Kasım 2023 Cuma
  • 1 Star2 Stars3 Stars4 Stars5 Stars
  • +
  • -

NOT: Bu makale Adalet Medya: “Hukuk ve Adalet Dergisi” 1. sayısından alıntılanmış olup, derginin ilk sayısına ana sayfadan ulaşabilirsiniz.

Uzun zamandır hayatımızda olan teknolojik gelişmelerin yaşamımızı kolaylaştırdığı su götürmez bir gerçek. İnternet, bilgisayar, akıllı cep telefonları, tabletler sayesinde aradığımız ve hatta aramadığımız her şeyi elimizin altında bulabiliyoruz. O kadar ki; yıllar geçse dahi internet ortamında yayımlanan içerikler silinmiyor, yıllar sonra dahi karşımıza çıkabiliyor.

 

İşte “unutulma hakkı” düzenlemesi tam da burada ihtiyaç duyulan bir durum. Yabancı hukuk kaynaklarında “the right to oblivion” ya da “the right to be forgotten” olarak geçen unutulma hakkı, kişinin internet aramaları sonucunda adıyla ilgili çıkan haber, fotoğraf, video, bilgi veya belge gibi herhangi bir verinin artık arama sonuçlarında olmasını istememe hakkıdır.

 

Malumunuz, insanlar hayatlarında birçok şey yaşar, tecrübe edinirler. Bu yaşanmışlıklar her zaman olumlu olmak zorunda değildir ve bir kimsenin hayatında yalnızca olumlu tecrübe edinmiş olmasını beklemek de hayatın olağan akışına aykırıdır.

 

Kişiler geçmişlerinde yaşadıkları durumları gerçek olsa dahi internette içerik (ses, görüntü, video, haber vs.) olarak tüm insanlığın görmesini, bilmesini, istemeyebilirler. Unutulma hakkı ile beraber, dijital hafızada yer alan ve ilgili kişiye ait istenmeyen ve rahatsız edici her türlü kişisel içeriğin ilgili kişinin istemi üzerine ortadan kaldırılması mümkündür. Bu o kişinin/kişilerin kendilerine önyargı duyularak yaklaşılmasını önlemek, itibarlarının zedelenmemesi, şeref ve haysiyetlerini korumak, hayatlarına normal bir şekilde devam edebilmeleri için bu içeriklerin kaldırılmalarını istemeleri son derece doğaldır. Bu hak, aynı zamanda bireylerin kendi kişisel verileri üzerinde serbestçe tasarruf edebilmesi ve kişisel verilerin kendisi aleyhine kullanılmasının önlenmesini de sağlamaktadır. Şüphesiz ki; sosyal medya ve internet kullanımının yaygınlaşması ile beraber çoğu zaman özel bir çaba ile ulaşılabilen (özellikle olumsuz bilgi ve değerlendirmeler içeren) kişisel verilerin kolayca erişilebilir hale gelmesi; kişilerin saygısının ve öz değerinin kaybına yol açmaktadır.

Bir diğer deyişle; unutulma hakkı, üstün bir kamu yararı olmadığı sürece, dijital hafızada yer alan, geçmişte yaşanılan olumsuz olayların bir süre sonra unutulmasını, başkalarının bilmesini istemediği kişisel verilerin silinmesini ve yayılmasının önlemesini isteme hakkıdır. Unutulma hakkının kullanılması sayesinde daha önce izah olunan tüm bu tehditlere karşın, verilerin erişimden kaldırılması talep edilebilir ve arama motorunda gerçekleştirilen arama sonucunda verilere ulaşımın engellenmesini sağlanabilir.

 

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın; “Devletin temel amaç ve ödevleri” başlığı altında düzenlenen 5. maddesinde “insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmak” ifadesi ile devlete pozitif bir yükümlülük yüklenmiştir. Devletimiz in, kişilerin yaşamlarında maddi bütünlüğünü koruma yükümlülüğü altında olduğu gibi manevi olarak da iyi bir ortam oluşturmak adına yükümlülüğü vardır.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın; “Kişinin dokunulmazlığı, maddi ve manevi bütünlüğü” başlığı altında 17.maddesinin 1. fıkrasında “herkes yaşama maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir” ibaresi mevcuttur.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın;  20. Maddesinin üçüncü fıkrasında da açıkça ifade edildiği gibi “kişiler kendileri ile ilgili kişisel verilerinin korunmasını, silinmesini, kaldırılmasını talep etme hakkına sahiptir.”

 

“Unutulma hakkı”na ilişkin daha somut bir yasal düzenleme ise 5651 Sayılı İNTERNET ORTAMINDA YAPILAN YAYINLARIN DÜZENLENMESİ VE BU YAYINLAR YOLUYLA İŞLENEN SUÇLARLA MÜCADELE EDİLMESİ HAKKINDA KANUN’un “Sayılı İçeriğin yayından çıkarılması ve erişimin engellenmesi” başlıklı 9. Maddesinde “İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia eden gerçek ve tüzel kişiler ile kurum ve kuruluşlar, içerik sağlayıcısına, buna ulaşamaması hâlinde yer sağlayıcısına başvurarak uyarı yöntemi ile içeriğin yayından çıkarılmasını isteyebileceği gibi doğrudan sulh ceza hâkimine başvurarak içeriğin çıkarılmasını ve/veya erişimin engellenmesini de isteyebilir.” ibaresi ile mevcuttur.

Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında da kanunun 7. Maddesinde “Bu Kanun ve ilgili diğer kanun hükümlerine uygun olarak işlenmiş olmasına rağmen, işlenmesini gerektiren sebeplerin ortadan kalkması hâlinde kişisel veriler resen veya ilgili kişinin talebi üzerine veri sorumlusu tarafından silinir, yok edilir veya anonim hâle getirilir.” Düzenlemesi mevcuttur.

 

Yasal mevzuatta da belirlendiği üzere; Devletimiz, gerektiğinde kişilerin geçmişlerini silerek geleceklerinde onlara yeni bir sayfa açmalarını sağlama yükümlülüğü altındadır. Dolayısıyla “unutulma hakkı, kişilerin manevi varlıklarını geliştirmelerine bir fırsat vermek açısından devletin pozitif yükümlülüğünün bir sonucudur” denilebilir.

 

Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu’nun 03.03.2016 tarihli 2013/5653 başvuru sayılı dosyasında almış olduğu kararda “unutulma hakkı”nın kriterlerini şu şekilde belirlemiştir:

“… Unutulma hakkının İnternet gazete arşivlerindeki her türlü haber yönünden uygulanmasını beklemek mümkün değildir. Nitekim özellikle basın özgürlüğü temelinde gazete arşivinin araştırmacılar, hukukçular veya tarihçiler için önem taşıyan veriler olduğu açıktır. Bu durumda bir İnternet haberinin unutulma hakkı kapsamında İnternetten çıkarılabilmesi için;

yayının içeriği,

yayında kaldığı süre,

ncelliğini yitirme,

tarihsel bir veri olarak kabul edilememe,

kamu yararına katkısı (toplumsal açıdan haberin değeri, haberin geleceğe ışık tutan niteliği)

habere konu kişinin siyasetçi veya ünlü olup olmadığı,

haber veya makalenin konusu, bu bağlamda haberin olgusal gerçekler ya da değer yargısı içerip içermediği,

halkın ilgili veriye yönelik ilgisi gibi hususların her somut olay açısından incelenmesi gerekmektedir.

 

Haber değeri olan içeriklerle ilgili olarak ise; unutulma hakkı kapsamında talepte bulunan kimsenin isminin silinmesi, yalnızca baş harflerine yer verilmesi veya paylaşılan fotoğrafta yüzünün veya gözlerinin kapatılması, birtakım uygulamalar ile kamufle edilmesi hususları düşünülebilir.

Yargıtay, konuya ilişkin pek çok emsal kararında gerekçeleri belirtildiği üzere unutulma hakkını şu şekilde tanımlamıştır: Unutulma Hakkı; insanlar hakkında, basında, yazılı, görsel/işitsel medya veya internet medyasında, kısacası kitle iletişim araçları üzerinde; kişilerin geçmişine dair kişisel verilerine, kişiler hakkında geçmişte hukuka uygun yollar ve gerekçelerle (tam anlamıyla eksiksiz ve doğru olarak sunulsa dahi) paylaşılmış bilgi, haber veya yorumlara isteyen herkesçe her an ulaşılabilecek olmasının engellenmesi yönünden hukuken korunan menfaat olarak adlandırılabilir.

Yargı organlarının; internet arşivinde kişilerin şeref ve saygınlığına yönelen, kişilerin özel hayatı ve kişisel verilerinin kamu yararına katkı sağlamayacak şekilde işlendiği gölen, güncelliğini yitiren, her an toplumun erişimine açık halde bulunan ve tarihsel bir veri olarak da kabul edilemeyeceği anlaşılan yayınlar hakkında; makul, haklı ve ispatlanabilir taleplerde bulunulması halinde, ifade ve basın özgürlüğünün özüne halel getirmemek şartıyla, kişisel verilerin korunması” ve unutulma hakkı” kapsamında erişime engellenmesi” yönünde kararlar verebileceği değerlendirilmektedir.”

Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 17/6/2015 tarihli ve E.2014/4-56, K.2015/1679 sayılı kararının ilgili kısmı şöyledir;

 

“…Unutulma hakkına gelince; unutulma hakkı ve bununla ilişkili olan gerektiği ölçüde ve en kısa süreliğine kişisel verilerin depolanması veya tutulması konuları, aslında kişisel verilerin korunması hakkının çatısını oluşturmaktadır. Her iki hakkın temelinde bireyin kişisel verileri üzerinde serbestçe tasarruf edebilmesini, geçmişin engeline takılmaksızın geleceğe yönelik plan yapabilmesini, kişisel verilerin kişi aleyhine kullanılmasının engellenmesini sağlamak yatmaktadır. Unutulma hakkı ile geçmişinde kendi iradesi ile veya üçüncü kişinin neden olduğu bir olay nedeni ile kişinin geleceğinin olumsuz bir şekilde etkilenmesinin engellenmesi sağlanmaktadır. Bireyin geçmişinde yaşadığı olumsuz etkilerden kurtularak geleceğini şekillendirebilmesi bireyin yararına olduğu gibi toplumun kalitesinin gelişmişlik seviyesinin yükselmesine etkisi de tartışılmazdır.

Unutulma hakkı; üstün bir kamu yararı olmadığı sürece, dijital hafızada yer alan geçmişte yaşanılan olumsuz olayların bir süre sonra unutulmasını, başkalarının bilmesini istemediği kişisel verilerin silinmesini ve yayılmasının önlemesini isteme hakkı olarak ifade edilebilir…”

 

Yukarıda yapılan açıklamalar ve genel ilkeler bağlamında somut olay değerlendirildiğinde;

 

Başvuruya konu haberlerin ilk kez yayınlandıkları tarihte, her hangi bir eleştiri veya yorum yapılmaksızın internet üzerinde yorumsuz biçimde yayınlanmalarının, olay tarihinde kişilik haklarına karşı bir saldırı veya ihlal içermediği, bu haliyle ifade ve basın özgürlüğü kapsamında değerlendirilebileceği,

 

Başvuranların beraat etmeleri sonucu, aradan geçen dokuz yıl sonra, haberin güncellik” değerini yitirdiği, dolayısıyla haberin o tarihte gerçeklik ve doğruluk” kriterlerini karşılamasının artık bir önemi kalmadığı,

 

Habere konu olan yargılama sürecinin tüm aşamalarıyla sona ermesiyle birlikte, habere konu olan kişiler için haksızlık içeren durumun, toplum tarafından öğrenilmesinin, geçmişte gerçeklik ve doğruluk payı varmış gibi ifşa edilmesi anlamına gelebileceği, dolayısıyla adı geçen habere istenildiği zaman ulaşılmasının, toplum açısından yanlış algılamaya yol açabileceği,

 

Başvuranların beraatle sonuçlanan bir yargı sürecinde gözaltına alınması ve tutuklanması süreçlerine dair haberin basının arşivinde bulunmasının, haberin kamu yararı için gelecekte hatırlanması veya istatistiki açıdan değerlendirilmeye alınması gibi işlevi de taşımadığı, dolayısıyla haberin yayında kalmasının, toplumun ilerlemesi, gelişmesi için bir katkı sağlamayacağı gibi, kamu yararına toplum hafızasında yer etmesi gibi bir etkisi de olmadığı,

 

Haberin içeriğini oluşturan kişilerin; toplumu temsil ve topluma hizmet etme gayesiyle seçilmiş veya atanmış siyasilerden olmadığı gibi, topluma kendini anlatma ve toplumu aydınlatma gayesiyle eser veren sanatçılardan veya aydınlardan da olmaması nedeniyle, suç geçmişlerine dair bilgilerin kamuyu ilgilendirmediği, ayrıca bu bilgilerin sadece devletin belirli organlarınca kayıt altında tutulabileceğinin,

 

Başvuranların isimlerinin ad ve soyadı şeklinde açıkça yazılması suretiyle “örgüt, fuhuş ve insan ticareti” gibi kelimelerin yanında anılmaya devam etmesinin, şeref ve haysiyetlerine karşı bir eylem olduğu gibi, bu nedenle gözaltına alındıkları bilgisinin arşivlenmesinin kişisel verilerin izinsiz olarak işlenmesi ve yayınlanması anlamına geleceği,

 

Yukarıda yer alan değerlendirmeler karşısında, başvuranların istememesine rağmen, geçmişlerinde yer eden olumsuz tecrübelere dair haberlere, toplum tarafından istenen her anda kolaylıkla ulaşılmasının başvuranların kişilik haklarını zedelediği, sonuç ve kanaatine varıldığından,

 

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, kanun yararına bozma isteminin CMKn 309/4-a gereği KABULÜNE, itirazın reddine ilişkin İzmir 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 03/05/2016 tarihli ve 2016/1365 değişik iş sayılı kararının BOZULMASINA karar verilmiştir (Yargıtay 19. Ceza Dairesi – Karar : 2017/5325).

 

UNUTULMA HAKKINDAN FAYDALANMA BAŞVURU SÜRECİ

 

Unutulma hakkından faydalanma talebinde görevli makam SULH CEZA HAKİMLİĞİ olup konuya ilişkin yetki hususu yoktur. Talepte bulunan kimse, dilediği yer Sulh Ceza Hakimliği’nden içeriklerinin silinmesini talep edebilir.

 

Talep dilekçesinde; içeriklerin neye ilişkin olduğu ve unutulma hakkı talebinde bulunulma sebebiyer almalıdır. Burada üzerinde durulması gereken önemli bir husus vardır ki o da; talep dilekçesinde unutulma hakkı kapsamında silinmesi talep olunan websitelerinin linklerinin  de eksiksiz olarak eklenmesidir.

 

İstanbul özelinde ve uygulamaya yönelik olarak bir bilgi verecek olursak; ön büroya başvuru dilekçenizi sunarken; unutulma hakkı kapsamında silinmesi talep olunan websitelerinin linklerini maddeler halinde ayrı bir dosyada USB bellek ya da CD içerisinde verilmesi talep edilmektedir.

NOT: Bu makale Adalet Medya: “Hukuk ve Adalet Dergisi” 1. sayısından alıntılanmıştır. 

www.hukukveadaletdergisi.com/

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

AdaletMedya İnstagram Hesabımız
ads