• DOLAR
  • EURO
  • ALTIN
  • BIST
Cumhuriyet Savcısı Dr Cengiz APAYDIN
Cumhuriyet Savcısı Dr Cengiz  APAYDIN
bumailgizlidir@adaletmedya.net
Cumhuriyet Savcılığının Ceza Muhakemesi Açısından Önemi
  • 19 Mayıs 2020 Salı
  • 1 Star2 Stars3 Stars4 Stars5 Stars
  • +
  • -

Yasaların özellikle Cumhuriyet savcıları ve kolluk görevlilerince çok iyi bilinmesi ve uygulanması gerekir.

Ceza kanunları bireyin hak ve özgürlüklerine derin biçimde müdahale eden yaptırımlar içermektedir. Bu nedenledir ki bir ülkedeki ceza kanununa hâkim felsefe, değer ve ilkeler, o ülkedeki siyasî rejimin niteliğini gösterir.

Kişi hak ve özgürlüklerinin demokratik toplumun gereklerine uygun olarak geniş bir şekilde korunabilmesi için yasaların özellikle Cumhuriyet savcıları ve kolluk görevlilerince çok iyi bilinmesi ve uygulanması gerekir. İnsanların adaletsiz ve haksız biçimde ceza ve/veya tedbirlere maruz bırakılmaması için başta İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi olmak üzere birçok uluslararası sözleşme ve belgede bireyi ceza kanunlarının keyfi uygulanmalarına karşı güvence altına alan hükümlere yer verilmiştir. Bu sözleşmelere taraf olan ülkemizin anayasasında da aynı esaslar öngörülmüş olduğundan, ceza kanununun amacını tanımlayan maddeyle, bireyin sahip bulunduğu hukukî değerler, hak ve özgürlüklerinin güvence altına alınması ön plana çıkarılmıştır.

Bireyin adalet ve güvenliğin sağlandığı bir toplumda yaşama hakkının gereği olarak, kamu düzeni ve güvenliğinin korunması ile suç işlenmesinin önlenmesi, ceza hukukunun temel amaçları arasındadır.

Hukuk güvenliğinin temel taşlarından biri de etkin, donanımlı ve değişen teknolojiyi kolayca benimseyip kullanabilen bir Cumhuriyet Başsavcılığı kurumudur. Ceza soruşturmasında ve yargılamasında, medenî yargılamadan farklı olarak, şeklî gerçekle yetinilmeyip maddi gerçek araştırılır; ceza soruşturmasının ve yargılamasının amacı, hiç bir duraksamaya yer vermeden maddî gerçeğin ortaya çıkarılmasıdır. Bu araştırmada, yani gerçeğe ulaşmada hayatın olağan akışına uygun olan mantık yolunun izlenmesi gerekir.

Gerçek, akla uygun ve realist,olayın bütünü veya bir parçasını temsil eden kanıtlardan veya kanıtların bütün olarak değerlendirilmesinden ortaya çıkarılmalıdır. Varsayımlara dayanılarak sonuca ulaşılması, ceza soruşturmasının ve yargılamasının amacına kesinlikle aykırıdır. Kaldı ki ceza yargılamasında kuşkunun bulunduğu yerde, mahkûmiyet kararından söz edilemez.

Ceza hukukundaki en önemli unsurlar, eylemler ve delillerdir. Maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için Cumhuriyet savcısının şüphelinin hem lehine hem de aleyhine delil toplamayı bir zorunluluk olarak görmesi şarttır. Sadece şüpheli aleyhine delil toplama faaliyeti, gerçek faillerin kaçmalarına ve delil karartmalarına sebebiyet vermektedir. Cumhuriyet savcısının deliller üzerinden şüpheleri yenerek olayı aydınlatması şarttır.

Günümüzde ceza yargılamasında vicdani delil sistemi geçerlidir. Vicdani delil sistemi, uzun tarihsel bir gelişim sonucunda varılmış önemli bir aşamadır. Vicdani delil sistemi hem her şeyin delil olarak kabul edilmesi serbestliğini hem de delillerin serbestçe değerlendirilmesi serbestliğini ifade eder. Gerçekten de maddi gerçeği arayan ceza muhakemesinde belli hususların belli delillerle ispatı zorunlu olmadığı gibi, mahkemede tarafların ileri sürdüğü delillerle bağlı değildir. Bu nedenle ceza muhakemesinde hukuka uygun yöntemlerle elde edilmiş her şey delil olabilir.

Cumhuriyet savcısı, suç bazında hukuka uygun delil toplama tekniklerini geliştirerek standardize etmelidir. Soruşturmayı Cumhuriyet savcısı yapar. Cumhuriyet savcısı, adalet organıdır. Kanunlar çerçevesinde suçları soruşturur ve ceza soruşturması yapan polis, jandarma veya gümrük memurları gibi diğer makamların yaptıkları araştırmaları sorumlu merci sıfatıyla yönetir. Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür. Kolluk görevlilerinin nitelik ve nicelikleri göz önüne alındığında Cumhuriyet savcısının özellikle ağır cezalık suçlarda soruşturmayı bizzat yapması şarttır. Cumhuriyet savcısı önemli veya hukuken ya da fiilen zor olaylarda olayı en baştan itibaren bizzat aydınlatır, özellikle olay yerini inceler ve şüpheli ile tanıkları bizzat dinler. Mağdur ve tanıkları bizzat dinleyip dinlememe konusunda karar verirken, işlenmiş olan suçun sonuçlarını dikkate alır.

Cumhuriyet savcısı yardımcı memurlarını, polisi veya jandarma gibi başka makamları görevlendirirse, araştırmaları yönetmek mecburiyetindedir. Hiç olmazsa yönü ve kapsamı belirler. Belirli araştırma işlemlerinin yapılma şekli konusunda emirler verebilir. Anayasa tarafından korunan haklara (kişiye özgürlüğü, konut dokunulmazlığı vs.) yönelik sınırlamalar- da, anayasanın orantılılık prensibi göz önünde tutulur; özellikle şüpheli olmayan kişilerin haklarına dokunan tedbirlere başvurulurken (örneğin arama noktaları kurulur veya evde arama yapılırken) orantılılık ilkesine hassasiyetle riayet edilir.

Cumhuriyet savcısı, şüpheliyi veya şüphelileri soruşturmanın amacının zorunlu kılmadığı küçük düşürücü işlemlere maruz bırakmamak zorundadır. Özellikle diğer makam ve şahıslarla yapılan yazışmada buna özen gösterilir. Şüphelinin adının veya ona isnat edilen fiilin belirtilmesi kaçınılmaz ise de şüpheli hak- kında sadece suç işleme şüphesinin bulunduğu açıkça belirtilmelidir. Belli bir fail ile ilgili araştırmalar yapılırken başka kişiler hakkında da araştırma yapılıyorsa, Cumhuriyet savcısı bu kişilere, soruşturmanın amacını tehlikeye düşürmemek koşuluyla, haklarında yapılan işlemlerin niteliğine dair bilgi verir. Cumhuriyet savcısı, mağdur bakımından ceza soruşturmasından kaynaklanan maddi veya manevi olumsuzluk içerir yüklerin mümkün olduğu kadar az tutulmasına özen gösterir.

Cumhuriyet savcısının soruşturmayı hızlandırma yükümlülüğü bulunmaktadır. Araştırma ve soruşturmalar ilk aşamada, kamu dava- sının açılması veya kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesi konusunda hızlı bir değerlendirme yap- maya yetecek ölçüde yapılır. Bütün araştırma ve soruşturma işlemlerinin aynı anda ve yan yana yürütülmesine özen gösterilir.

Olayın ve şüphelinin belirlenmesi ile delillerin tespiti veya bir tedbire hükmedilmesi bakımından önemli olan haller, duruşmanın kesintisiz bir şekilde yürümesini sağlayacak oranda, etraflı şekilde aydınlatılır. Tutuklu işlerdeki araştırma işlemleri özel olarak hızlandırılır. Kamuoyunun ilgisini çeken suçlar ile kovuşturma zamanaşımı kısa olan suçlarda da buna dikkat edilmelidir.

Araştırma işlemleri yapılırken gereksiz masrafların önüne geçilecek şekilde davranılacaktır. Yapılacak araştırmaların önceden planlanması ve soruşturma veya kamu davası açmamaya ilişkin yasal olanaklardan yararlanılması gerekir. Araştırmaların belli standartlara bağlanması (yapı taşlarını oluşturmak veya olay gruplarına göre soruşturmayı sonlandıran kararlar vermek gibi) olanaklarından yararlanılmalıdır.

Suç oluşturmayan olaylarda eşyalar muhafaza altına alınmamalı, hızlı bir şekilde hak sahibine geri verilmelidir. Soruşturma evresinde toplanan deliller suç işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa Cumhuriyet savcısı iddianame düzenler.

Kamu davasını açma veya açmama yetkisi Cumhuriyet savcısına aittir. İddianamede suçun işlendiği zaman ve işlendiği yer konusunda açıklama gerektiği gibi, olay öyküsünde isnat edilen fiilin ne olduğu açıkça anlatılmalıdır. Fiilin aynı failin diğer fiillerinden ayırt edilebilir nitelikte belirtilmesi gerekir. Failin her biri birbirinden bağımsız, biri diğerinin unsuru olmayan ve ayrı ayrı suç teşkil eden filleri yönünden de iddianamede kamu davasının sınırları açıkça gösterilmelidir. Cumhuriyet savcısının düzenlediği iddianame de, mahkemenin suç teşkil eden hangi fiiller konusunda karar vermesi gerektiği belirsiz kalmamalıdır. İddianamede dava konusu yapılmak istenen suç teşkil eden eylemler delilleriyle ilişkilendirilmek suretiyle ayrı ayrı açıklanıp belirtilmelidir. Diğer bir ifadeyle, iddianamede suç teşkil eden fiiller bakımından kamu davasının sınırı açıkça gösterilmelidir. Suç teşkil eden fiil yönünden kamu davasının dışına çıkmak, dava olmadan karar verilmesi anlamını taşır. Böyle bir uygulamaya Ceza Muhakemesi Kanunu kuralları kesin engel oluşturur.

Hâkim, fiilin niteliğini tayin ve takdir açısından iddianamedeki hukuki görüş ile bağlı değildir. Ancak bilindiği üzere, iddianamede bir olayın açıklanması sırasında başka bir olaydan söz edilmesi o olay hakkında dava açıldığını göstermez. Mahkeme iddianamede anlatılan fiil ile bağlıdır. İddianame-de dava konusu yapılan ve her biri ayrı ayrı bağımsız suç teşkil eden her fiilin yer, zaman, mekân, taraflar ve delilleri ile birlikte açıklanması gerekir. Sanığın suç oluşturan hangi eylemlerden yargılandığını bilme hakkı vardır.

Cumhuriyet savcısının özenli ve titiz bir şekilde delil toplayıp iddianame düzenlemesi, savunmanın kutsallığı ve kullanılması açısından hukuki bir güvencedir.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

AdaletMedya İnstagram Hesabımız
ads