Alıkonulan Aktivistlerin Avukatı Tuma Konuştu: “İsrail’e yasa dışı giriş yoktur, müvekillerim kaçırıldı”

Gazze’ye insani yardım taşıyan Madleen adlı gemide bulunan 12 insan hakları aktivistinden sekizi, İsrail tarafından hâlen gözaltında tutuluyor. İsrail’in uluslararası sularda gerçekleştirdiği müdahale, hukuk çevrelerinde büyük tepki çekerken, gözaltındaki aktivistlerin yasal haklarının ihlal edildiği öne çıkıyor.

“Aktivistler Kaçırılmıştır”

İsrail merkezli hukuk örgütü Adalah adına süreci yürüten Avukat Lubna Tuma, Anadolu Ajansı’na yaptığı açıklamada, müvekkillerinin sınır dışı edilmek istenmesine karşı çıktı. Tuma, “İsrail’e yasa dışı giriş yaptıkları yönündeki iddia asılsızdır. Müvekkillerim zorla götürüldü, bu bir kaçırmadır” ifadelerini kullandı.

Gözaltındaki Aktivistlere Hukuki Baskı

Avukat Tuma, gözaltında tutulan sekiz aktivistten yedisini temsil ettiklerini ve bu kişilerin Ramle’deki Givon Cezaevi’nde hâkim karşısına çıkarıldığını belirtti. Aktivistlere “İsrail’e yasa dışı giriş yaptıklarına dair belge imzalamaları” yönünde baskı yapıldığını öne süren Tuma, “Bu belge bir irade beyanı değil, bir dayatmadır. Müvekkillerimiz imzalamayı reddetti” dedi.

“Müdahale Uluslararası Hukuka Aykırı”

Madleen gemisinin İsrail kara sularında değil, uluslararası sularda durdurulduğuna dikkat çeken Tuma, bu müdahalenin açıkça uluslararası hukuku ihlal ettiğini savundu. “Bu olayda İsrail’e gönüllü bir giriş söz konusu değil, dolayısıyla ülkeye giriş yasaları burada geçerli olamaz” diye konuştu.

Koşullar İnsan Haklarına Aykırı

Tuma, gözaltı sürecinde kötü muamele iddialarına da değindi. Aktivistlerin gece boyunca ve ertesi gün kızgın güneş altında tutulduğunu ifade eden avukat, “Müvekkillerimizle görüştük, fiziksel sağlıkları şu an için iyi, ancak maruz kaldıkları koşullar insan haklarına aykırı” dedi.

“Gazze’ye Yardım Engellendi”

Madleen gemisinin insani yardım taşıdığını hatırlatan Tuma, İsrail’in müdahalesi nedeniyle yardımların Gazze’ye ulaşamadığını belirtti. “Bu müdahale, Gazze’deki kıtlık sürecine dolaylı değil, doğrudan bir suç ortaklığıdır. İsrail, bu insani krizin sorumluluğunu taşımaktadır” değerlendirmesinde bulundu.