Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Gazze Mahkemesi İlk Oturumu Saraybosna’da Başladı: Soykırım İddiaları Masaya Yatırıldı

İsrail’in Gazze’deki saldırılarını incelemek için kurulan Gazze Mahkemesi’nin ilk oturumu başladı.

İsrail'in Gazze'deki saldırılarını incelemek için kurulan Gazze Mahkemesi'nin ilk oturumu

Uluslararası Vicdan Hareketi: Gazze Mahkemesi Başladı
İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını hukuki, siyasi ve etik boyutlarıyla incelemek amacıyla kurulan Gazze Mahkemesi (Gaza Tribunal), ilk halka açık oturumunu Bosna Hersek’in başkenti Saraybosna’da gerçekleştirdi. Uluslararası düzeyde birçok akademisyen, insan hakları savunucusu, gazeteci ve sivil toplum kuruluşu temsilcisi oturumda bir araya geldi.

Falk: “İsrail, Soykırım Niyetini Saklama Gereği Duymuyor”
Birleşmiş Milletler’in eski Filistin Özel Raportörü Richard Falk, çevrim içi bağlandığı oturumda Gazze’de yaşananları geçmişteki soykırımlarla karşılaştırarak, İsrail’in bu süreçte soykırım niyetini gizlemek için dahi çaba göstermediğini vurguladı. Falk, bazı İsrailli yetkililerin Gazze’ye nükleer bomba atılmasını savunduğunu ve sivillerin hedef alındığını ifade etti.

Gündem: Soykırım, Apartheid, Zorunlu Göç
Uluslararası Saraybosna Üniversitesi’nde (IUS) yapılan oturumlarda; sömürgecilik, soykırım modelleri, apartheid, zorla nüfus transferi, sivillerin korunması ve Birleşmiş Milletler sisteminin yetersizlikleri gibi başlıklar ele alındı. Mahkeme süreci, etik, felsefi ve hukuki yönleriyle çok boyutlu şekilde yürütülüyor.

Köroğlu: “Gazze’deki Felaketi Dünyaya Anlatmak İçin Buradayız”
Gazze Mahkemesi Proje Koordinatörü Ahmet Köroğlu, gazetecilere yaptığı açıklamada, entelektüellerin de Gazze’deki soykırıma karşı sorumluluk taşıdığını vurguladı. Saraybosna’daki ilk açık oturumun ardından, nihai duruşmanın Ekim 2025’te İstanbul’da yapılacağını belirten Köroğlu, “Tanıklıklar, mağdurların ifadeleri ve uzman görüşleri bir araya getirilerek kapsamlı bir rapor oluşturulacak” dedi.

Green: “Bu Soykırımı Durdurmak İçin Buradayız”
Londra Queen Mary Üniversitesi’nden Prof. Dr. Penny Green, mahkemenin bir vicdan hareketi olduğunu vurguladı. Güney Afrika’nın İsrail’e açtığı uluslararası davaya atıfta bulunan Green, “Sivil toplumun sesi olarak buradayız. Gazze’de yaşanan insanlık suçlarını ifşa etmek ve dünya kamuoyuna göstermek istiyoruz” ifadelerini kullandı. Green, İsrail’in ve onu destekleyen ülkelerin işlediği devlet suçlarına dikkat çekti.

Halper: “Gazze’deki Soykırım, Siyonist Projenin Son Aşaması”
İsrail’de yaşayan insan hakları aktivisti Jeff Halper ise Gazze’de yaşananların siyonist projenin bir parçası olduğunu öne sürdü. “Gazze’deki soykırım, Filistin’in tamamen ele geçirilmesine yönelik son hamledir” diyen Halper, uluslararası hukukun kapalı yapısını kırmak ve sürece siyasi bir perspektif kazandırmak gerektiğini söyledi.

Uluslararası Alternatif Yargı Girişimi
Gazze Mahkemesi, 2024 yılında Londra’da başlatılan bir girişim olarak, uluslararası hukukun yetersiz kaldığı noktalarda alternatif bir forum sunmayı amaçlıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) ve Uluslararası Adalet Divanı (UAD) gibi kurumların yavaş ve siyasi etkilerle sınırlı kalması nedeniyle, Gazze Mahkemesi bu boşluğu vicdani ve etik sorumluluk temelinde doldurmayı hedefliyor.

İstanbul’daki Nihai Oturumda Karar Açıklanacak
Ekim ayında İstanbul’da yapılacak olan nihai oturumda, jüri üyeleri uzman tanıklıkları ve mağdur ifadelerini dinleyerek karar taslağını kamuoyuna sunacak. Bu süreçte, İsrail gıyabında yargılanacak ve savaş suçları ile soykırım iddiaları değerlendirmeye alınacak.

Saraybosna Bildirgesi Yayınlanacak
Oturumların sonunda “Srebrenitsa’dan Gazze’ye”, “Soykırımın Politik Ekonomisi” ve “Siyasi Gerçekçilik” başlıklı panellerin ardından Saraybosna Bildirgesi yayımlanacak. Mahkeme, 66 gençlik kuruluşunun desteğiyle, İslam İşbirliği Teşkilatı Gençlik Forumu (ICYF) koordinasyonunda yürütülüyor.

Gazze Mahkemesi, yalnızca bir yargı girişimi değil; aynı zamanda küresel vicdanın sesi olmayı hedefleyen tarihsel bir çağrı olarak dikkat çekiyor.